Kendimden Bir Sosyal Mühendis Yaratıyorum

Mühendislik eğitimi teknik sorunlara optimum çözümler geliştirmeye yönelik oldukça zorlu bir eğitim yolculuğu ama sürdürülebilir çözümler sadece analitik düşünme yönünü geliştirmiş bir beyin tarafından üretilemez. Ancak ve ancak sosyal mühendis hem sistemin hem de doğanın, canlıların, insanların ayrıştırılmaksızın gelişeceği veya zarar görmeyeceği çözümler üretebilir. İşte bu noktada sadece teknik değil aynı zamanda sosyal konulara duyarlı, iletişim becerisi yüksek ve bütüncül yaklaşabilen bir mühendis olmaya karar verdim. Kendimden bir “sosyal mühendis” yaratma motivasyonumla İLERİDE Programı’na başvurdum.

Şubat ayından itibaren mayısa kadar uzman eğitmenler eşliğinde başta sorunları tespit etmede kullanılan düşünme türleri üzerine ardından sorunların çözümüne yaratıcı, inovatif, sürdürülebilir değerler katma adına eğitimler aldık. Bunların yanında güncel çözüm üretme araçları olan dijital yetkinlikler ve yapay zeka alanındaki yenilikleri konuştuğumuz eğitimlerle hızla ilerleyen teknolojiyi yakından takip ettik, hatta yakın gelecekte bizi neler beklediğinin ipuçlarını yakaladık. 

Bir çalışma önemli bir sorunu belirlemiş ve parlak bir çözüm fikri geliştirmiş olabilir, bu mühendisliğin önemli bir aşamasıdır ama ekip çalışması yerine çatışmasına dönmüşse ya da bu fikrin diğer birimlere sunumunda ikna unsurları çalıştırılamıyorsa maalesef bütün emekler boşa gitmeyle yüz yüze gelir. Programda, eğitim modüllerine bu yöndeki becerilerin gelişimi için bilimsel yöntemlerin aktarıldığı eğitimler eklendikten sonra edindiğimiz bilgileri pratiğe dökmemizi sağlayan İş Simülasyonu ve ardından proje fikirlerimizi geliştirdiğimiz Proje Adımı’na geçildi.   

Başta İş Simülasyonu Adımı’nda ekip arkadaşlarımla Öğrenme Programı’nda öğrendiklerimizi yetkinlik düzeyine getirme yolunda emek harcadık. Farklı disiplinlerden gelen arkadaşlarımla yalnızca çevrim içi ortamda iletişim kurabildik ama kısa sürede bir ekip ruhu oluşturduk. Bizim vakamız bir şirketin döngüsel ekonomi modeline geçişi üzerineydi. Diğer ekiplerin farklı konulardaki sunumlarını da dinlerken sorunların oldukça güncel konulardan seçildiğini fark ettim. Bilim Virüsü ve Shell Türkiye ekibi konuları seçerken titiz davranmışlardı. Bugün hangi şirkete bakarsanız bakın en az birinin üzerine bolca mesai harcadığına şahit olabilirsiniz. Bunlar Z kuşağının işverenlerden beklediği iş ortamlarından siber saldırılara karşı önlem almaya kadar çeşitli vakalardı.

Şu anda ise üzerinde çalışmakta olduğunuz proje ile son adımındayız. Ekibimle sürekli iletişim halinde projemizin hangi soruna çare bulduğundan gelir modeline her detayını incelikle tartışıyoruz. Önce bolca fikri ortaya atıyor sonra daraltma aşamasında en uygunlarını harmanlayıp ilerliyoruz. Ayrıca farklı lisans programlarında eğitim alıyor olmamızı, soruna farklı bakış açılarından yaklaşabilmemiz ve çözüm yollarının çeşitlendirilmesi yönünde kullandığımızda ne kadar zengin bir ekip olduğumuzu fark ediyoruz. 

Ben kendi adıma her aşama kaydettiğimizde öğrendiklerimi kullanabiliyor durumuna geldiğimi görünce ekip çalışmamızdan daha da keyif alıyorum. Mentorumuz, Bilim Virüsü ve Shell Türkiye ekibi projelerimizi sunacağımız günün önceki yıllarda ne kadar keyifli geçtiğini anlattıkça da ocak ayında yani her şeyin en başında, programa başvururken ne kadar iyi bir karar almış olduğumu fark ediyorum. Umarım bu program yıllarca daha da gelişerek devam eder ve daha fazla öğrencinin bu deneyimi elde etmesine fırsat sunar.

Bilge Dere- Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği