Humanspire #16: Sanofi Türkiye, Levant Ve İran İK Direktörü Senem Korol | Youthall

Humanspire #16: Sanofi Türkiye, Levant Ve İran İK Direktörü Senem Korol

11 Ağustos 2021
İçeriği Paylaş:

Humanspire'ın yeni röportajında kariyerine Sanofi Türkiye'de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. Sanofi Türkiye, Levant ve İran İnsan Kaynakları Direktörü Senem Korol'a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.

Sanofi Türkiye'nin son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve şirket kültürünün anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

Tabii ki, kısaca eğitim ve iş hayatımla ilgili bilgilendireyim sizleri. 2007 yılında Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra Coca-Cola Türkiye’de Avrasya ve Afrika bölge çalışanlarının eğitim süreçlerinden sorumlu olarak Eğitim Departmanı’nda iş hayatına ilk adımımı attım. Yaklaşık yedi yıl süreyle  Coca-Cola bünyesinde şişeleyici organizasyon da dâhil olmak üzere Türkiye, Kenya, Suriye ve Rusya’da;  İK iş ortağı, eğitim, gelişim ve yetenek yönetimi sorumlulukları gibi çeşitli İnsan Kaynakları rollerinde görev aldım. Sonrasında ise Arçelik grubunda Avrupa, Amerika ve Ortadoğu, Kuzey Afrika Bölgesi İnsan Kaynakları Grup Müdürü olarak görev yaptım. 2018 yılının Temmuz ayında Ülke İnsan Kaynakları Direktörü olarak Sanofi ailesine katıldım. Mayıs 2020’den bu yana da Türkiye, Levant ve İran İnsan Kaynakları Direktörü olarak  çalışıyorum.

Kariyerinizin en büyük dönüm noktası ne oldu?

Coca -Cola’da çalıştığım dönemde bir proje için kısa süreli görevlendirme ile Suriye’de çalıştım. Bu projede dünyanın pek çok ülkesinden farklı kültürlere sahip ekip arkadaşlarıyla çalışma fırsatı buldum. Tüm ekip içerisinde tek kadın çalışan olarak bulunuyordum. Doğu ve Orta Afrika Bölgesinin İK Direktörü projeye koçluk yapıyordu. Başarıyla tamamladığım proje sonunda bu yönetici kendisine bağlı ülkelerden biri olan Kenya’da açılan bir pozisyona başvurmam için beni cesaretlendirdi. Pozisyon için değerlendirilebilecek daha tecrübeli adaylar olmasına rağmen risk alıp beni önermesi ile çok şaşırmış ve heyecanlanmıştım. Çünkü mevcut ünvanıma kıyasla oldukça üst düzey bir roldü. Bu proje boyunca beni yakından tanıma, çalışma şeklimi gözlemleme şansı olduğundan bu pozisyonda başarılı olacağımı düşünmüştü. Bu proje vesilesiyle Kenya’da önemli bir pozisyonda yönetici olarak çalışmam benim için kariyerimdeki en önemli dönüm noktası oldu diyebilirim. Bu görev değişikliği sonrasında çok çeşitli üst düzey rollerde çalışma fırsatını yakaladım.

Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?

İnsan Kaynakları alanında çalışmayı hedefleyen kişilerin öncelikle insan odaklı yaklaşımda, insan ilişkilerinden beslenen ve sabırlı bir yapıda olmaları çok önemli. Etkin bir dinleyici olmak, doğru yerde doğru soruları yöneltmek, ihtiyaçları doğru belirleyerek gerektiğinde bir ara bulucu kimliği taşımak ve farklı çözüm önerileri ile yaratıcı olmak da bu rolde çalışacak kişilerin en önemli özellikleri arasında yer almalı.

Bunun yanı sıra yalnızca İnsan Kaynakları özelinde değil, kariyer yolculuğuna yeni başlayan tüm genç yetenekler için de en öncelikli önerim meraklı bir tutum sergilemeleri olur. Araştırmaya, öğrenmeye, kendini geliştirmeye meraklı olmak bu yolculukta başarıya ulaşmanın ilk adımıdır. Sorumluluk almaya istekli olmak, yeni ve farklı fikirleri açıkça paylaşacak cesarete sahip olmak son derece önemli. Sanofi’de biz de, genç yetenek programlarımıza dahil olup bizlerle hayata güç katacak arkadaşlarımızda bu yetkinliklerin güçlü olmasına dikkat ediyoruz.

Sanofi’de genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz

Sanofi çalışanları hem küresel bilgi ve deneyim hem de yerel değerlerimizden faydalanma şansı buluyorlar. Bu, kariyer yolculukları açısından oldukça olumlu ve fark yaratan bir durum. Çalışanlarımız için “yetenek yönetimi” ve “liderlik gelişim süreci” alanlarında pek çok başarı hikayesi yaratan programlar yürütüyoruz. Bununla  birlikte son yıllardaki en önemli odak konularımızdan biri yeni nesil içinde Sanofi bilinirliğini arttırmak. Bu doğrultuda da çeşitli proje ve çalışmalara imza atıyoruz. Özellikle, düzenlediğimiz üniversite aktiviteleri ile bu konuda önemli bir yol katettik.  Genç  yetenekler için hayata geçirdiğimiz önemli bir projemiz olan “Young Power” staj programımız ile üniversitelerin 3. ve 4. Sınıfında okuyan ya da yüksek lisans yapmakta olan öğrencileri mezun olacakları döneme kadar bizimle çalışmak üzere uzun dönemli stajyer olarak şirketimize kazandırıyoruz. Bu uzun dönem staj programımız ile aramıza katılan stajyerlerimizi çeşitli projelere dahil ederek hem Y ve Z jenerasyonlarının bakış açılarına sahip olarak verdikleri geri bildirimlerden faydalanmayı, hem de gelecekte onların potansiyel bir şirket çalışanı olmalarını sağlamayı amaçlıyoruz.

Ayrıca yeni mezun veya en fazla 2 senelik iş tecrübesi bulunan gençlerin kendilerini ve farklı departmanları keşfetmelerini sağlamaya olanak veren, 18 aylık bir rotasyondan oluşan “New Gen” isimli bir programımız var. Bu program ile satış, pazarlama, finans, pazara erişim, dijital ve çoklu kanallara kadar pek çok farklı departmanda rotasyon yapmaya olanak sağlayan bir kurgu aracılığıyla yeni jenerasyona ilgi alanlarını keşfetmelerinde rehberlik etmeye çalışıyoruz. Bu arkadaşlarımız rotasyonlarına devam ederken bir yandan da inovasyon ve proje yönetimi alanında çalışmalarını sürdürüyor ve Sanofi’nin geleceğine güç katmak için katkı sağlıyorlar.

Yeni mezun, genç yeteneklere yönelik bir başka programımız da “iRise”. Bu program da özellikle Tüketici Sağlığı Satış birimini daha yakından tanımak ve bu alanda kariyer yolculuğuna başlamak isteyen yeni mezunlarımızın pek çok departmanımızda rotasyon yapmalarını sağlayacak şekilde kurgulandı. Global ekiplerle çok yakından çalışma fırsatı sunan program aynı zamanda farklı kültürleri tanımayı ve öğrenimler edinmeye de olanak sağlıyor.

Her zaman, iş ve özel yaşam dengesine önem veriyoruz; bu doğrultuda esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanı sunuyoruz. Çalışanlarımızın yalnızca iş hayatında değil, her zaman sağlıklı yaşamalarını destekleyecek imkanlar yaratmayı amaçlıyoruz. Ofislerimizde sağlıklı yiyecekler bulunmasına özen gösteriyor; ofiste yoga aktivitemiz ile sağlıklı yaşam yolculuğunda çalışanlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte sosyal kulüplerimiz ile çalışanlarımızın sosyal ağlarını genişletebilecekleri kişisel gelişim alanları yaratıyoruz. Bir arada vakit geçirebileceğimiz ve özel günleri hep birlikte kutlayacağımız etkinlikleri gerçekleştirmek de önem verdiğimiz konulardan biri. Her yıl ailelerimizin katılımı ile düzenlediğimiz “Sanofi Aile Günü” ve “Sanofi Çocuk Günü” bunların en güzel örneklerinden.

Tüm bunların yanında; çalışanlarımızın bireysel gelişim ihtiyaçlarına paralel , istedikleri her yerden her zaman ulaşım sağlayabilecekleri çok zengin içeriğe sahip dijital öğrenim platformumuzla yanlarındayız. Pandemi sürecinde tüm bu aktivitelerimizi dijital platformlara taşıdık. Ekranlarımız karşısında yoga yapmaya, webinarlar ile sağlıklı beslenme ve pozitif düşünme gibi konularda kendimizi güçlendirmeye devam ettik. Evde kaldığımız bu dönemi sağlıklı ve güvenli bir şekilde geçirebilmek üzere pek çok adım attık.

Ayrıca “iChoose” adı altındaki uygulamamız ile yeni jenerasyonun beklentilerine paralel olarak ödüllendirme sistemimizde de esneklik sağlıyoruz. Her çalışan kendi isteği doğrultusunda birçok farklı seçenek, mağaza ve marka arasından seçim yapma olanağına erişiyor.

Sanofi olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?

Pandemi sürecinde Sanofi olarak İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve İş Sağlığı İş Güvenliği birimlerinin temsilcilerinden oluşan bir görev gücü kurduk ve çok hızlı adımlar atarak evden daha verimli ve mutlu bir çalışma ortamı yaratabilmek amacıyla, detaylı bir online programı hayata geçirdik. Program dahilinde çalışmalarımızı dört başlık altında topladık. İlk başlığımız: Bilgi Akışı. “Hepimiz Birbirimize Bağlıyız” mottosu altında Covid-19’la ilgili tüm gelişmeler, Sanofi’nin mücadelede attığı somut adımlar, bu durumun iş sonuçlarına yansımaları konusunda bilgiler kesintisiz biçimde çalışanlarımıza aktarılıyor. İkinci başlığımız:  “Takım Birlikteliği”. “Hep birlikte daha güçlüyüz” mottomuzla, takım liderlerinden teşekkür mektupları, ekibimizin çocuklarıyla birlikte evden çalışma fotoğrafları, online kahve buluşmaları, online “happy hour”lar gibi uygulamalarımızla ekip çalışmasını teşvik ediyor ve birlikte olma ruhunu güçlendirmek üzere motivasyon sağlıyoruz. Üçüncü başlığımız ise “Gelişim”. “Geleceğe Hazırlanıyoruz” mottosu altında, bir Sanofi geleneği olan “çalışan gelişimini sürekli kılmak” söylemimizi sürdürmek üzere yönetimden bilişime, yabancı dilden kariyer gelişimine pek çok tema altında sunduğumuz eğitim olanakları bulunuyor.  Dördüncü ve son başlığımız ise “Sağlıklı Ol”. COVID-19’la birlikte yaşam düzenimizde büyük değişiklikler meydana geldi. Sosyal mesafeyi koruduğumuz, evimizden çıkmadığımız bugünlerde kendimize vakit ayırmak, bedenimizi aktif tutmak, zihnimize iyi gelecek şeyler yapmak her zamankinden daha önemli. “Hep birlikte sağlıklıyız!” mottosuyla Sanofi’de biz, hayata geçirdiğimiz “iyi yaşam” modelimizde, COVID-19’un yarattığı kaygı ve stresin yanı sıra sürekli evde olmanın bedenlerimizde oluşturduğu olumsuz etkiyi de azaltmaya yardımcı olacak aktivitelere yer veriyoruz. Her hafta düzenli olarak online yoga ve meditasyon dersleri, stres yönetimi, pozitif düşünme, farkındalık, finansal iyi yaşam gibi konularda online seminerler düzenliyoruz. COVID-19’a karşı alınabilecek tedbirlerin yanı sıra, evden çalışmayı daha efektif ve keyifli hale getirecek püf noktalar paylaşıyoruz. Çalışmanın devam ettiği üretim ve dağıtım tesislerimizde bu saydıklarıma ek olarak bağışıklığı güçlendirici ek besinler sağlıyor ve sosyal mesafeyi korumaya yönelik yeni çalışma düzenleri oluşturuyoruz. Bu sayede hem sağlığımıza güç katıyor hem de motivasyonumuzu yüksek tutmaya çalışıyoruz.

Haziran itibarıyla normalleşme sürecine girmemizle birlikte de ciddi önlemler aldık. Saha ekiplerimiz tüm güvenlik önlemleriyle, güncel bilgilendirmelerle kademeli olarak sahaya dönüşe başladı. Halen uzaktan ve dijital çalışma düzeni ile devam etmeyi teşvik ediyor olsak da isteyen merkez ofis çalışanlarımız da randevu sistemi ile haftanın belirli günlerinde ofise gelebiliyor ve ofisimiz %50 kapasiteyle hizmet veriyor. Ofise dönüşü kolaylaştırmak için ise bir bilgilendirme videosu ve broşürü ile çalışanlarımızın bu dönemi en sağlıklı şekilde sürdürmelerine imkan verecek bir planlama yaptık.

Pandemi sürecinde Sanofi insan kaynakları departmanını 3 kelimeyle nasıl özetlersiniz?

Özetle, çevik bir yaklaşımla yaratıcı çözümler üreterek değişime liderlik ettik diyebilirim.

Sizce şirketlerde insan kaynakları departmanını bundan sonra ne tarz yenilikler bekliyor?

Değişimin eskisinden çok daha hızlı gerçekleştiği bir dönemden geçmekteyiz. Oyunun bütün kurallarının değiştiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde yeni düzene adapte olmaya çalışmaktansa oyunu sıfırdan ele alıp kuralları yeni baştan yazmak gerektiğini düşünüyorum. İnsan Kaynakları süreçlerinde bu bakış açısıyla değişime kolay ayak uyduran, yeniliklere, öğrenmeye ve gelişime açık, esnek ve çevik yaklaşımlar ön plana çıkarak şirketler için yol gösterici olacak. Bununla beraber günümüzde dijital hale gelen uygulamaların daha da çeşitlenip  gelişeceği daha çevik organizasyonların olduğu bir dünya bizleri bekliyor diyebiliriz.

Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?

İçinden geçmekte olduğumuz değişimin ivme yaptığı bu dönemde artık biliyoruz ki bir önceki gün öğrendiğimiz bir konu ertesi gün uygulanabilir olmaktan uzak bir hal alabiliyor. Dolayısıyla öncelikle öğrenme ve araştırma heveslerini hep güçlü tutmalarını, değişimin peşinden gidip ayak uydurmalarını, bu şekilde kendilerini sürekli yenilemelerini, yılmamalarını ve her durumda esnek bakış açısına sahip olup hata yapmaktan korkmadan yapılan hatalardan ders çıkarabilmelerini, tavsiye edebilirim.

Ayrıca optimist bakış açısını ve çevik yaklaşımı benimsemelerini, yeni ve farklı fikirleri açıkça paylaşacak cesarete sahip olmalarını, farklı uzmanlık alanlarındaki çalışanlarla uyumlu şekilde ekip çalışması gerçekleştirme heveslerini daima korumalarını önerebilirim.

Kariyer yolculuklarında kendilerini ve ne istediklerini keşfetmek çok önemli. Kendilerini keşfetme fırsatı verecek ve kişisel değerlerini bulmalarına imkan tanıyacak organizasyonlarda bulunmanın önemine içtenlikle inanıyorum. Kendi değerleriyle örtüşen, bireysel fayda sağladıkları ve sürekli öğrenebileceklerini hissettikleri mutlu bir çalışma ortamında bulunmaya öncelik vermeliler. Yalnızca kariyer yolculuklarında değil, yaşamlarının her anında yol arkadaşları olacak kurumlarda bulunmalarını tavsiye ederim.

Sanofi Türkiye ve Senem Korol'a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!