Ülkemizde hala şakası yapılır Descartes’ın “Düşünüyorum o halde varım” sözünün. Oysa bu sözle akıllarınca dalga geçenlerin Descartes’ın adını bile doğru okuyamadığını çok iyi biliyorum. Analitiğin kurucusu ve felsefe tarihinde çok büyük izler bırakmış bir filozof Descartes. Yaşamından neredeyse 5 asır sonrasında bile bu kavram üzerine düşünüyorsak onun bir dahi olduğunu söylemek hatalı olmaz. 21. yüzyılın en önemli yetkinlikleri sıralandığında bu sıralamayı hangi kurum yaparsa yapsın ilk sırada olmazsa ikinci sırada kendine yer buluyor analitik düşünme. Oysa analitik düşünme sadece 21. yüzyılda önemli değildi. Düşünebilen bir varlık olan insan var olduğundan beri analitik düşünme becerisi de önemliydi. Ancak buna verilen önem geçmişte ne kadar farklıydı bunu bilemiyoruz tabii.
3 Mart 2025 Pazartesi akşamı Shell Türkiye ve Bilim Virüsü iş birliğiyle düzenlenen İLERİDE Programı’nda sevgili Ediz Dikmelik‘ten Analitik Düşünme eğitimi aldık. Eğitmenimiz Ediz Dikmelik düşünme şekillerinin birkaçını tek bir çatı düşünce altında topladı ve buna eleştirel düşünce dedi. Bunu yapmasının sebebi temelde çıkış noktaları ve bu sözle anlatılanın aynı olmasıydı. Ben de bundan sonra daha çok “eleştirel düşünme” terimini kullanmayı düşünüyorum çünkü analitik düşünme denilince bunun altını dolduracak çok fazla bilgim yok ancak eleştirel düşünce deyince kafamda bazı imgeler canlanıyor. Bir düşünme metodolojisi olsa bile içinde bulunduğumuz teknoloji çağında otoriteleri etkilemeyi başarmış. Bu gerçekten şaşırtıcı ve gelecek adına önemli bir ipucu.
Eleştirel düşünme oldukça önemli çünkü düşünmek, düşünebilmek insanı var olan diğer canlılardan ayıran oldukça önemli bir nitelik. İnsanları kendi içerisinde birbirleri arasında ayıran şey ise eleştirel düşünebilme becerisidir belki de. Eleştirel düşünme bir konu hakkında düşünürken olabildiğince analizlerden yararlanma ve sürekli değerlendirme yapmayı içeriyor diye düşünüyorum. Bir kontrol mekanizmasının sürekli çalışması gibi... Eleştirel düşünmenin değerini bu kadar arttıran şeyin teknoloji olduğunu düşünmüyorum. Bence eleştirel düşünme hep değerliydi ama önceki yüzyıllarda ona ne kadar değer verilmiştir bilmiyorum. Bence onu bu kadar değerli kılan dünyadaki insan nüfusu arttıkça -dolayısıyla ihtiyaçlar da artıyor- eleştirel düşünebilen insan sayısının aynı oranda artamaması. 2025 yılında bile buna direnen çok önemli bir çoğunluk var. Eleştirel düşünme bence çok ciddi bir “Pareto etmeni”. Bu becerinin gelişebileceği alanlar aile, okul, iş yaşamı olabilir değil mi? Hadi biraz inceleyelim.
Bu beceriyi aileden edinebilmek için ailenizden en az bir kişinin de eleştirel düşünebiliyor olması gerekir, öyle değil mi? Öyle olsa bile azınlıkta kalıp başarısız olma ihtimali yüksek. Bu seçeneği eledik. 2. seçeneğimiz okullar olurdu. Eğer bir birey yetiştirmek yerine robot yetiştirmeyi kendilerine ilke edinmeselerdi. Onların eleştirel düşünceyle alakası olmadığı gibi devlet okuluysa eleştirel düşünenleri cezalandırmaktan da geri durmayacaktır. 3. seçeneğimiz iş yaşamı olabilir; eğer kişi iyi bir ekiple çalışıyorsa. İnsanların sorgulamadan kabul etmediği, sorun değil çözüm odaklı olduğu, Ishikawa metodu, Mind Mapping, Pareto ilkesi, 5N1K ve SWOT analizi gibi yöntemlerin uygulandığı bir iş yaşamıysa neden olmasın. Bu becerinin bu kadar popüler olmasının bir diğer sebebi de diğer birçok beceriyle çok çok yakın ilişkilerde olması. Mantıksal akıl yürütme, eleştirel düşünme, önyargısız düşünme, stratejik planlama, problem çözme… Bu liste daha çok uzayabilir. Bir önceki hafta Cengiz Kayhan eğitmenliğinde Öğrenmeyi Öğrenme eğitimi almıştık. Bu eğitim setinde verilen tüm eğitimler birbiriyle yapboz parçaları gibi uyumlu çünkü öğrenmeyi öğrenme beceriniz yoksa eleştirel düşünmeniz etkisiz kalır, öte yandan eleştirel düşünebiliyorsunuz ama öğrenmeyi bilmiyorsanız da analitik düşünmeniz yetersiz kalacaktır.
Eleştirel düşünme aslında birçok şeyi kapsıyor. Sistemli ve bağımsız bir düşünce şekli eleştirel düşünce. Daha iyi nasıl düşünürüm diye düşünüyorsanız eleştirel düşünüyorsunuz. Öte yandan birçok uzmanın yaptığı tanımlar birleştirildiğinde de ortaya şu harika tanım çıkıyor: “Bir amaç doğrultusunda dikkatli düşünme”. 6 tane boyutu ya da başka bir ifadeyle gerekliliği var. Bunlar mantık, çeviri, argümantasyon, bilgi, yaratıcılık ve 6.’sı çok ilginç “karakter”. Sevgili Ediz Dikmelik de eğitimin önemli bir bölümünde “karakter” üzerinde durdu. Bu tüm bildiklerimizin dışında bir bilgi ve bu listeye en son ekleneni. Eleştirel düşünebilen insanlarda olması gereken özellikleri şu şekilde sıraladı:
Bu gerçekten çok şaşırtıcı. Yani yapılan araştırmalar diyor ki eleştirel düşünme becerisinin karakterle bir ilgisi var. Bu kadarı yeterince şaşırtıcı değilmiş gibi sunduğu özellikler bir o kadar ilginç.
Geçen hafta aldığımız eğitimle (Öğrenmeyi Öğrenme) oldukça paralel ve geliştirici bir bakış açısıyla birbirini çok iyi tamamlayan konular. Bu eğitime katılmadan önce de eleştirel düşünmenin 21. yüzyıl yetkinlikleri arasındaki yerini biliyordum ve bu yüzden çok heyecanlıydım. Eleştirel düşünmeyi hayatımızın her alanında kullanabileceğimiz bir yetkinlik olarak edinmeye çalışmak güzel bir şey. Bunlara ek olarak eğitimde daha birçok konu hakkında fikir sahibi oldum ve bu açıdan çok değerliydi. Eğitmenimiz Ediz Dikmelik başta olmak üzere İLERİDE Programı'nı biz gençler için düzenleyen Shell Türkiye ve Bilim Virüsü’ne teşekkür ediyorum.
Enes Can Efiloğlu - Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğrencisi