Bir Hikâyeyle Başladı Her Şey, İLERİDE’yle Değiştim | Youthall
Youth Awards 2025'te oylama heyecanı başladı! İnsan kaynakları ve pazarlama alanındaki en iyi çalışmaları değerlendirmek için tıklayın →

Bir Hikâyeyle Başladı Her Şey, İLERİDE’yle Değiştim

08 Ağustos 2025
İçeriği Paylaş:

Arayış, Merak ve Bir Fikrin Peşinden Gitmek

"İyi bir hikâye, hem düşündürür hem de harekete geçirir."

Eğitmenimiz Alp Met’in “Sunum ve Hikâyeleştirme” eğitiminde söylediği bu cümleyle başlamak istiyorum.

Bazen bir şey görürsünüz ve onun parçası olmak istersiniz. Benim için o şey, bir gün LinkedIn’de karşıma çıkan İLERİDE Mezuniyet Günü fotoğraflarıydı. O kadar içten, üretken ve renkli bir sahne vardı ki… “İnanılmaz bir proje bu” dedim. Başvurular henüz açılmamıştı, üzülsem de diğer başvuru tarihini merakla beklemeye başladım. 

Aylar sonra başvuru formunu gördüğümde hiç düşünmeden doldurdum. O an hissettiğim heyecan, hâlâ aklımda. O an sadece bir programa değil kendi potansiyelime başvurduğumun farkında değildim.

Birlikte Öğrenmek, Gerçekten Öğrenmekti

Program başladığında bizi yalnızca bilgiyle değil, bakış açısıyla tanıştırdılar. “Öğrenmeyi öğrenmek” kulağa basit geliyor ama aslında her şeyin temeliydi.

Tasarım odaklı düşünmeden yapay zekâya, toplumsal cinsiyet eşitliğinden sürdürülebilirlik yetkinliklerine kadar birçok başlıkta derinleşirken aslında sadece konuları değil, kendimizi tanımaya başladık.

Hiç tanımadığım insanlarla birden aynı dili konuşur hale geldik: Sorgulayan, üreten, destekleyen bir dil.

İş Simülasyonu ile Öğrendiklerimizi Gerçeğe Taşımak

İş Simülasyonu Adımı’na geldiğimizde artık sadece dinlemiyor, bizlere verilen konular hakkında bir şeyler üretmeye çalışıyorduk. Araştırma yaptık, analiz ettik, stratejiler ürettik ve bir çözüm sunduk. Her gün öğrendiklerimizi birbirimizle paylaşıyor, fikirlerimizi geliştiriyorduk.

Provalar yapıldı, sunuma hazırlanıldı ama o gün hissettiğimiz heyecan bambaşkaydı. Öğrendiklerimizi artık karşımızdaki insanlara anlatma zamanı gelmişti. Bu, eğitimlerin ardından bizim için ilk kez sahaya inmek gibiydi; öğrendiklerimizi gerçekten hayata geçireceğimiz ilk deneyimdi.

Sunumdan sonra gelen geri bildirimler ise en az proje kadar dönüştürücüydü. Çünkü ilk defa bir “sunum”un sadece bir anlatım değil; hikâyenin, ses tonunun, beden dilinin ve duygunun birleşimi olduğunu fark ettim.

Şimdi dönüp baktığımda fark ediyorum ki, bizi aslında projelerin sunum gününe aylar öncesinden, adım adım hazırlamaya başlamışlar.

Biz o sırada sadece öğreniyoruz sanıyorduk belki… Ama her eğitim, her tartışma, her küçük görev; hepsi fark ettirmeden o büyük güne çıkan yolu örmüş.

Hikayeler, Veriler, Kanıtlar: Proje Adımı — Zamanın Akmadığı İki Hafta

Ve sonra Proje Adımı geldi.

İşte burası her şeyin birleştiği, gerçekten üretmeye başladığımız yerdi. İki hafta boyunca ekibimle birlikte kelimenin tam anlamıyla bir fikir inşa ettik. Gecelere kadar süren toplantılar, onlarca fikir değişikliği, anketler, tartışmalar ve bitmek bilmeyen bir heyecan…

Ama iş sadece toplantılardan ibaret değildi. Hepimiz toplantıların dışında da saatlerce çalışıyorduk. Kim güzel bir nokta yakalarsa diğerleriyle paylaşıyordu. Bazen saat kaç olsa da bulduğumuz fikri hayata geçirmek için hemen toplantı yapar, görev paylaşımına geçerdik.

Ve Mezuniyet Günü… İşte o gün bambaşka bir deneyimdi. Evet, fotoğraflardan az çok nasıl bir ortam olacağını tahmin ediyordum ama eğitimlerde sadece bilgisayar ekranından gördüğümüz eğitmenlerle yüz yüze sohbet edebilmek, haftalarca birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla yan yana yemek yiyip kahkahalarla sohbet edebilmek gerçekten müthişti. Sanki ekranın içinden çıkıp gerçek bir dünyanın içine adım atmış gibiydik.

Aslında baktığınızda hiç tanımadığınız insanlarla, sadece ortak bir amaç için bir araya gelip saatlerce çalışmak, birlikte düşünmek, emek vermek…

İşte bu program, hepimize tam da böyle bir deneyimi yaşattı. Yalnızca bir proje üretmedik; birlikte yorulduk, birlikte güldük, birlikte öğrendik. Ve fark etmeden bir ekipten fazlası olduk.

O an şunu çok net anladım: Bir şeye emek verip onun geliştiğini görmek, gerçekten insana tarifsiz bir mutluluk veriyor. Bir de bu mutluluğu ekibinle paylaşabiliyorsan işte o zaman bu sadece bir proje değil, bir hikâyeye dönüşüyor.

Ve en güzeli şu: Biz hâlâ birlikteyiz. Projemizi geliştirmeye devam ediyoruz. Toplantılar yapıyoruz, yeni fikirler deniyoruz. Çünkü birlikte başladık, birlikte büyüyoruz.

İLERİDE Bir Program Değil, Bir Dönüşüm

Bugün geriye dönüp baktığımda, İLERİDE Programı bana sadece bir eğitim kazandırmadı. Bana insanlar kazandırdı. Arkadaşlar, ekip arkadaşları, ilham veren konuşmalar, yol gösteren mentorlar… Ve en önemlisi: kendime inancımı yeniden kazandırdı.

Artık bir fikre nasıl sahip çıkacağımı, onu nasıl anlatacağımı, veriyi nasıl dönüştüreceğimi ve hikayemi nasıl kuracağımı biliyorum.

İLERİDE hâlâ büyüyor. Yeni katılımcılarla, yeni projelerle, yeni hayallerle…

Bir Teşekkür: Bu Yolculuk Yalnız Geçilmedi

Tüm bu süreç boyunca sadece eğitim almadık, aynı zamanda yanımızda yürüyen insanlarla karşılaştık. Program süresince, her oturumun arkasında hissedilen büyük bir emek vardı. Her eğitime eksiksiz katılmamız, programı aksatmadan sürdürebilmemiz için canla başla çalışan, İLERİDE Programı Koordinasyon Ekibi, her adımda bizimle birlikteydiler.

Bu program, sadece içerikleriyle değil, ruhuyla da özel bir deneyimdi. Bu yüzden içtenlikle söylüyorum: Hayatıma dokunan, ilham veren, destekleyen bu güzel yapının bir parçası olmak benim için büyük bir ayrıcalıktı. Tüm kalbimle teşekkür ederim.

Küçük Bir Not:

Benim İLERİDE hikayem, bir gün LinkedIn'de karşıma çıkan bir gönderiyle başladı.

Belki senin hikayen de bu yazıyı okumakla başlar, kim bilir? Birlikte hayal ederek, üreterek ve hep birlikte ilerleyerek. Belki sıradaki hikâye seninki olur.

Hayal et, üret, ilerle.

Tuğçe Aydemir - Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğrencisi