Humanspire #6: İş Bankası İK Yönetimi Bölüm Müdürü Mustafa Tankut Tabak | Youthall
Fikirlerinize değer veriyoruz. Youthall Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması'na hemen katılın!

Humanspire #6: İş Bankası İK Yönetimi Bölüm Müdürü Mustafa Tankut Tabak

11 Ağustos 2021
İçeriği Paylaş:

Humanspire'ın altıncı röportajında kariyerine Türkiye İş Bankası'nda başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. İş Bankası İnsan Kaynakları Yönetimi Bölüm Müdürü Mustafa Tankut Tabak'a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.

İş Bankası'nın son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve şirket kültürünün anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Röportajın okuyucuları olan genç yetenekler için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin İşletme bölümünden 1996 yılında mezun oldum. Okul bittiğinde Ankara’daki çeşitli devlet kurumlarının sınavlarına hazırlanmaya başlamışken, aslında bankacılık pek de aklımda yokken, bir yakınımın tavsiyesi üzerine İş Bankası’nın Müfettiş Yardımcılığı sınavına katıldım. O dönemde etkilendiğimi hatırladığım seçim süreçlerinin ardından, 1997 yılında Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevime başladım. 2006 yılına kadar Türkiye geneline yaygın şubelerimizin, Genel Müdürlük Bölümlerimizin ve İştiraklerimizin denetiminde görev aldıktan sonra, İnsan Kaynakları Yönetimi Bölümü’ne Müdür Yardımcısı olarak atandım. Farklı sorumluluklar üstlenmemin ardından 2017 yılından bu yana da İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapıyorum. Kariyer hayatım bu şekilde devam ederken bir yandan da Bahçeşehir Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamladım.

Kariyerinizin en büyük dönüm noktası ne oldu?

İnsan kaynakları alanında çalışmak diyebilirim. Uzun yıllar denetim üzerine görev aldıktan sonra, daha farklı bir bakış açısı ve yaklaşımla hareket etmeniz gereken insan kaynakları alanında görev almanın ve farkında olarak veya olmayarak birçok insanın hayatına dokunduğunuzu görmenin, kariyerimde ve kişisel hayatımda bana çok önemli katkılar sağladığına inanıyorum.

İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sizinle çalışan insanlarda aradığınız özellikler nelerdir?

Biz tüm ara kademe ve üst düzey yöneticilerini kendi içinden yetiştiren bir kurumuz. Genel Müdürümüz ve Yönetim Kurulu Başkanımız dahil tüm yöneticilerimiz kariyerlerine müfettiş, uzman, memur, mimar, mühendis gibi başlangıç rollerinden başlıyor ve belirli kariyer yollarını izleyerek bulundukları pozisyonlara geliyorlar. Bu misyona paralel olarak yeni alımlarımız da sadece başlangıç rollerine yönelik olarak yapılıyor ve çalışanlarımız günümüzde ağırlıklı olarak Y kuşağına mensup gençlerden oluşuyor. Dijitalleşmenin bankacılık sektörünü ve çalışma modellerini bir hayli değiştirdiği şu günlerde, ekiplerimizde görev alacak yeni çalışma arkadaşlarımızı seçerken; teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri takip eden, inovatif bakış açısına sahip, gelişime ve öğrenmeye açık, çevik çalışma koşullarına uyum sağlayabilen, ekip çalışmasına yatkın, dijital okuryazarlığı olan, karar alabilen ve farklı disiplinlere ait konularda da kendisini zenginleştirebilen gençleri tercih ediyoruz. Mevcut çalışanlarımızı da bu doğrultuda eğitimlerle sürekli destekliyoruz.


İş Bankası’nda genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Bankacılık sektörünü ve Türkiye İş Bankasını gençlere tanıtmak için yıl içinde dijital platformlarda veya üniversite kampüslerinde pek çok kariyer etkinliği, vaka çalışması, atölyeler, ofis ortamlarımızı tanıtmak için “İş’te Bir Gün” etkinlikleri düzenliyoruz.

Üniversitelerin 3. veya 4. sınıfında okuyan gençlere yönelik olarak içeriği yapılandırılmış olan “MasterClass Staj Programı”mız var. Genel Müdürlük, Hukuk Müşavirliği veya Bilgi Teknolojileri alanlarında yaz aylarında 1 ay süreyle katılım sağlanabilen bu programda, gençler İş Bankası’nın farklı lokasyonlardaki çalışma alanlarını tanıma fırsatı bulurken, bir yandan da çalışanlarımızla birebir temas halinde olarak bir konu üzerine proje geliştiriyor, bizimle aynı ortamı soluyarak Bankamız kültürüne ve çalışma anlayışına dair bilgi sahibi oluyorlar. Stajları süresince pek çok eğitimler ve atölye çalışmalarına katılarak kişisel gelişimlerine de önemli katkılar sağlıyorlar, çevik çalışma modelini tecrübe etme imkanı buluyorlar.

Bunun yanı sıra bu yıl hayata geçirdiğimiz, tamamı dijital platformda yürütülen “MasterClass Dijital Gelişim Programı”mız var. Bu programda da gençler bankacılık sektörünü ve İş Bankası uygulamalarını yakından tanırken, katıldıkları online atölyelerde kişisel gelişimlerine katkı sağlıyorlar. Hali hazırda pek çok çalışanın olağan çalışma koşulu haline gelen uzaktan çalışma modelini de tecrübe etmiş oluyorlar.

Bir diğer gelişim programımız, Yenibirlider Derneği ile birlikte hayata geçirdiğimiz, 8 ay süreli olan “İş’te YBL Gelişim Programı.” Gençlerin mentorluk alarak ekipler halinde veya bireysel olarak projeler geliştirdiği, eğitimlere ve atölyelere katıldığı, yönetici deneyimlerinden faydalanabildiği bu programda, gençler hem İş Bankası’nın hem de derneğin iletişim ağından faydalanarak diğer programlara katılan gençlerle de tanışma imkanı bulabiliyorlar.

İş Bankası olarak pandemi sürecini nasıl yönettiniz, aldığınız ilk aksiyonlar nelerdi, pozisyonlara göre hedefler ve iş önceliklerinde değişimler yaşandı mı? Bu süreçte  çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?

Türkiye ve yurtdışındaki şube ağıyla, 24.000’e yaklaşan çalışanıyla çok büyük bir aileyiz. Pandemi sürecinde çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini sağlamak, bu süreçteki en asli ve öncelikli görevimizdi. Yasal otoritelerin açıklamalarını ve dünya genelindeki gelişmeleri en başından itibaren çok yakından takip ederek hızlı aksiyonlar aldık. Virüsün ilk görüldüğü andan itibaren çalışanlarımızı virüsten korunma ve alınacak tedbirlere ilişkin bilgilendirdik. Hamile, süt izni kullanan ve kronik rahatsızlığı bulunan tüm çalışanlarımızı ikinci bir talimata kadar idari izne ayırdık. Çalışanlarımızın sağlığını ön planda tutarak tüm etkinlikleri ve seyahat planlamalarımızı iptal ettik.

Şubelerimizde aynı anda hizmet alabilecek müşteri sayısı sınırlandırarak hijyen için gerekli eldiven, maske, dezenfektan, şeffaf panel dağıtımına başladık. Riskli gördüğümüz lokasyonlardaki şubelerimizin faaliyetine geçici süreyle ara verdik. Çalışma saatlerimizi yeniden düzenleyerek dönüşümlü çalışmaya başladık ve tüm Banka genelinde sorunsuz bir şekilde uzaktan çalışma modeline geçtik. Salgının çalışanlarımızda yaratabileceği kaygının yönetilebilmesine dair pek çok destekleyici eğitim videoları yayınladık. Kendilerini daha iyi hissetmeleri için spor-şık kıyafet uygulamasını başlattık. “Pandemi Görev Ödeneği” adı altında ilave bir ödenek sağladık. Korunma tedbirlerine ilişkin çalışanlarımızı sürekli bilgilendirerek evlerinde ve ofislerde hijyen kurallarına riayet etmeleri gerekliliğinin üzerinde titizlikle durduk ve takip ettik. Sağlık kontrolüne ihtiyaç duyan çalışanlarımıza uzaktan online muayene hizmeti sunulmasını sağladık.

Bu süreç boyunca başta Genel Müdürümüz ve Genel Müdür Yardımcılarımız olmak üzere tüm üst yönetimimiz çalışanlarımıza destek vermek ve sıkıntılarını yakından takip edebilmek için onlarla birebir temas sağladılar. Çalışanlarımızın ihtiyaçlarını ve olası şikayetlerini doğrudan ve çekinmeden üst yönetimimize iletebilmeleri için “Corona Pandemi Hattı” oluşturduk.

Bankamızın bütün Şubelerinin ve Birimlerinin bir arada, el birliğiyle çalıştığını ve bir aile olduğumuzu hissettirebilmek adına çalışanlarımızın fotoğraflarını paylaştıkları bir “moral zinciri” oluşturduk. Bankacılık işlemlerine dair tüm süreçlerimizde müşterilerimiz lehine destekleyici revizyonlar yaptık. Pazarlama, kampanya faaliyetleri ve doğrudan satış aktivitelerimizi asgari seviyeye indirdik.

Sizce şirketlerde insan kaynakları departmanını bundan sonra ne tarz yenilikler bekliyor?

Dijitalleşme hayatımızın her alanında olduğu gibi insan kaynakları süreçlerinde de geniş bir yer alıyor. Kariyer etkinliklerimiz, işe alım süreçlerimiz, eğitimlerimiz, aday ve çalışan analitiği gibi insan kaynaklarına dair tüm uygulamalarımız, teknolojik gelişmeler ve yapay zeka uygulamaları sayesinde artık çok daha kolay ve hızlı yürütülebiliyor.

Diğer yandan dijitalleşmenin organizasyonel karşılığı olarak adlandırabileceğimiz çevik çalışma modeli, organizasyonlarda yaygınlaşmaya devam ediyor. İnsan kaynakları süreçlerinizin ve uzmanlarınızın bu yeni çalışma sistemine hazır, modelin gereklerine yanıt verebilir donanımda olması gerekiyor.

Corona salgını ile birlikte hayatımıza daha da bir yerleşen uzaktan çalışma modeli, bizim gibi kurumsal firmalarda özellikle Bilgi Teknolojileri alanında görev alan çalışanlar için uzun zamandır uygulanan bir yöntemdi. Corona salgınıyla birlikte, pek çok firma açısından da ilk defa deneyimlenme fırsatı bulundu. Teknik alt yapısı yetersiz olanlar ve hazırlıksız yakalananlar, bu süreçte ciddi sıkıntılar yaşadılar. Bundan sonraki süreçte esnek çalışma ve uzaktan çalışma modelleri artık hayatımızda önemli bir yere sahip olmaya devam edecek ve bu konuda yeni düzenlemeler, haklar oluşturulması firmalar açısından zaruri olacak.

Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?

Günümüzde öğrencilerin bilgiye ulaşım ve gelişim imkanları bizim dönemlerimize göre bir hayli fazla. Çalışma sürelerinin uzaması da dikkate alındığında artık tek bir alanda bilgi sahibi olmak ve eğitim almak maalesef yeterli olamayacak. Fark yaratabilmek isteyen genç arkadaşlarıma, eğitim gördükleri alandan farklı disiplinlerde de kendilerini geliştirmeye önem vermelerini, sürekli okuyarak uzmanlık alanlarından farklı konularda da birikim yapmaya gayret etmelerini, güncel gelişmeleri ve gündemi sürekli takip etmelerini, global bir bakış açısı kazanmak adına imkanları olursa bir dönem de olsa yurtdışında eğitim almalarını, hangi mesleğin ve şirket kültürünün kendilerine daha uygun olduğunu deneyimleyebilmek açısından farklı sektörlerde staj yapmalarını, herhangi bir şirkette çalışmaktan ziyade kendi işini yürütme fikrine daha sıcak olanların, ileride pişmanlık duymamaları adına bu yönde deneyim yaşamaya çalışmalarını ve İş Bankası’nın “Workup Girişimcilik Programı” gibi girişimciliği destekleyen programları takip etmelerini tavsiye edebilirim.

Zevkli ama aynı zamanda da meşakkatli olan bu uzun yolculukta genç arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Unutmasınlar ki bizler de benzer yollardan ve süreçlerden geçerek bugünlere geldik.

Youthall olarak Türkiye İş Bankası ve Mustafa Tankut Tabak'a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!